25 Aralık 2012 Salı

O odada birileri var


         
                 Dubab ba , dubab ba . Oturduğum kafede kulaklarıma çalan neşeli , ritmik , şarkının nakaratında olaya dahil olan senfonik ikileme . Farkındayım , karşımda dergisini okuyan o olgun güzel kadının da kafası oynuyor (milf) , onuda kafalamış bu melodi . Ve işte bana doğru gelen garson , adımları müziğin ritmine tam anlamıyla uyuyor . Neler oluyor ? Neden tüm ışıklar söndü ? Neden müziğin sesi arttı ? Ben bunları söylerken mekanın ışıkları mavive döndü ve bir tane sarı ışık cafenin tam ortasında ki geniş boşlağa vurdu . O geniş boşluğu gördüğümde yaşadığım duygu, küçükken sokakta oynadığımız futbol maçının  Alamanya’da yaşayan sadece yazları buraya genel yaşlı amcanın balkonuna topumuzun kaçmasıyla kaçmasıyla maçımızın sonlanmasında yaşadığım duyuyla aynıydı . Keşke olmasaydı… İtfaye çağırsak mı ? Kim yiğitlik gösterip tırmanabilir ? Bunun sorumlusu kimdi ? Yine ben bunları söylerken şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşıyor , kafamda oluşan onlarca anlamsız soruyu bertaraf etmeye çalışıyordum . Işıkların kapanıp yerini mavi ve hareketli kırmızı ışığa bırakmasıyla garson genç üzerindekileri bir anda değiştirmiş  , altında ki bol paçalı dar pantolonu , üzerinde ki parlayan , yakaları açık gömleği ve bronzlaşmış vucüdünda ki düzgün göğüs kaslarıyla cafenin tam ortasında duruyordu . Mutasyona uğramış garson işaret parmağıyla az önce bahsettiğim orta yaşlı güzel kadını işaret etti . Kadın ayağa kalktı . Hızlı bir hareketle üzerinde ki şalı attı . Üzerinde kalan elbise kırmızıydı , elbisenin etek kısmı füleliydi ve oldukça kısaydı . Adama doğru parenteler atarak gitti . Müzik daha da hızlandı ve ikisi yıllardır dans edercesine  dans etmeye başladılar . Çok ateşliydiler , onlara alkışlarımla eşlik ettim . Ellerimi birbirine çok sert vurmuş olmalıyım ki ellerim bu denli sıcaktı .Yoksa onların ateşi ellerime mi sıçramıştı . Ellerim bir anda alev almaya başladı , onları pantolonuma vurarak söndürdüm . Bu yaşananlar neydi ? Kadın ve adam nasıl bir anda birer dansçıya dönüşmüştü ? Bu kadar insan nasıl bir anda bu sessiz boş cafede peyda olmuştu ? Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi ? 2li bu arada danslarını bitirdiler , onları alkışlayan dev kalabalığı yerden selamladılar . Işıklar yine söndü ve yine birkaç saniye sonra tekrar açıldı . Herşey normale dönmüştü . İçerde ki populasyon yine az öncekine indirgenmişti . Az önce dans eden orta yaşlı seksi kadın yine aynı yerinde oturmuş dergisini okuyordu . Işıklar kapanmadan önce bana doğru gelen garson yine kaldığı yerden bana doğru yürümeye devam ediyordu . Herşey en baştaki gibiydi…

- Bir şey içer misiniz efendim?
-    -----
- Efendim bir şey alır mısınız ?
- Az önce neler oldu ,siz neler yaptınız ?
-Anlamadım efendim ?

Garson hiç bir şey yaşanmamış gibi davranmakta ısrarlıydı . Aklı sıra beni inandıracaktı herşeyi benim kafamda kurduğuma . Başım dönmeye başladı , bayıldım . Gözlerimi açtığımda bilmediğim bir yerde uyandım . Başımda doktorlar vardı , anlamadığım terimlerle başımda konuşuyorlardı . Derken kapı çaldı . İçeri giren adam :

- Doktor bey ziyaretçiniz var
- Tamam geliyorum
İçeri giren adam garsonun taa kendisiyidi . Üzerinde mavi bir forma vardı , bu hasta bakıcıların giydiği cinsten , boynunda görevli kartı vardı. irkildim ve vucüdumun kaskatı kesildiğini hisettim , konuşamıyordum  . Kafamı yana çevirdim ,yanda bir kadın yatıyordu . Ayak ve kol bilekleri yatağa deri kemerlerle bağlanmıştı . Yüzünü bana doğru döndü . Kadını görünce çığlıklar atmaya başladım , yerimden fırlamaya çalıştım ama hareket edemedim kadının yatağa sabitlenme tarzı bende de uygulanmıştı . Doktorlardan biri elinde ki iğneyi koluma batırdı ve içinde ki sıvıyı vücuduma enjekte etti . Gözlerim yavaşça kapanmaya başladı . Kafede dergi okuyan ve daha sonra ateşli dans eden orta yaşlı kadın yandaki yataktan sırıtarak bana bakmaya devam ediyordu , kahkahalar atmaya başladı . Göz kapaklarım üzerinde ki ağırlığa daha fazla dayanamadı ve kapandı … İşte tüm hatırladıklarım bunlardı doktor bey …






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder